6.SerendipçeSümeyra Bakır

SABRIN SONU SELAMET

Euzubillehimineşşeydanirracim
Bismillehirrahmenirrahim
Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla. Hak Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Tüm övgüler onun içindir. Bizleri yoktan var eden varlığından haberdar eden odur. Çok şükür bizleri varlığından haberdar eden Allah’ım

Sabır…
Ne büyük bir kelime, en tesirli tılsım. Allah’a yakınlaşmanın en güzel ve zor yanı. Nankör olduğu gibi sabırsızdırda insanoğlu. Sabırla beklemeyi, umutla sabretmeyi beceremez. Hemen olsun ister lakin bilmez ki onu Yaratan, sabır imtihanıyla onu en güzeline hazırladığını. Aceleci davrananların sonu hep hüsran olmuştur, oysa sabredenler daha güçlü ve huzurlu… Seni yaratan elbet yolunu gösterir sabret. Kimi evladıyla sınanırken sabreder, kimi işiyle, kimi eşiyle, kimi de kendisiyle. Hatırla Hz. Yakub’u oğulları Hz. Yusuf’u kıskanmışlardı da kuyuya atmışlardı, o kadar üzülmüştü ki Hz. Yakub gözleri görmez oldu. Evlat acısıyla yüreği yanıp tutuşmuştu, yaşadığı evlat acısına rağmen ağzından çıkan cümle şu oldu “… Artık bana düşen, en güzel şekilde sabretmektir…”* Anne babalar olarak bizlerinde en güzel şekilde sabretmesi gerekiyor. Çocuklarımız istediğimiz her şeyi hemen yapsın istiyoruz veya hemen büyüyüp olgunlaşsınlar istiyoruz. Kimi ebeveynler çocuklarının sordukları soruya ikinci kez cevap vermekten imtina ediyor. Çocukta tıpkı tohum gibidir. Sabırla sularsan en güzel meyveyi toplarsın. Ama sabredemeyip çabuk büyüsün diye suyu fazla verirsen bu sefer tohumu çürütürsün. Biz çocuklarda aynı sabırla anne ve babamıza bakmalıyız nasıl ki onlar bizi büyütürken sabırla bekleyip Allah’a tevekkül ediyorlarsa bizler de en güzel şekilde onalara sabırla bakmalıyız. Hele ki bu ahir zamana da eşlerin bir birine hiç tahammülü yok, bir birlerine sabıreden eşler olmaları gerekirken birbirlerine bağıran eşlere döndüler. Kadın kocasından bir şey istediğinde hemen alsın ister ama hiç düşünmez eşimin buna durumu var mı yok mu diye. Hemen alınmayınca kavga başlar. Halbuki kadın sabırla beklese hemen olmasa da sonra alınır istediği. Erkekte eve geldiğinde sofra kurulu değilse başlar bağırmaya hiç sabredip de beklemez. Sabır olan evde huzur da olur sevgi de. Allah Rasûlü buyurdu ki: “… Namaz bir nurdur, sadaka bir burhandır, sabır bir ışıktır…”* Elbette bir evde sadece sabır değil, gözümüzün nuru namaz da olmalı, belalardan koruyan sadaka da. Üçü bir olunca evde bolluk da olur, bereket de, sevgi de, muhabbet de… “Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım isteyin! Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”* Namaz gözümüzün nuru, Allah’a en yakın olduğumuz an, Allah’la başbaşa rahatlıkla konuştuğumuz zaman, huzuru iliklerimize kadar hissettiğimiz zaman dilimi. Lakin biz bu özel anda bile sabırsızca namazı hızlı hızlı kılıp dünyalık işlere koşma derdindeyiz. Oysa namazın sabırla, hûşu ile günahlardan mahçup bir şekilde edâ edilmesi icap eder. Namazı güzel kılan da budur. Fakat bazı patronlar bu vakitleri kısıtlıyor. Amacı işçisini namazdan soğutmak, bilmiyor ki o işçi Allah’a kul, işten vazgeçer de namazından vazgeçmez. Çalışanlar arasında da anlaşmazlıklar olur kavgalar, çekişmeler. Haklı olup da Allah’a olan inancından sabreden kişiyi haksız olarak görürler. Halbuki o Allah’a teslim olmuştur. Bilir ki Rabbi onu derde koymaz. “Size yapılan bir kötülüğe karşılık verecekseniz, size yapılan muâmelenin aynısıyla mukabele edin. Yok, eğer sabrederseniz, böyle davranmak, sabredenler için elbette daha hayırlıdır.”* Bazı şeylerin ilacıdır sabır, sabırla büyür meyve, sabırla hastalar şifa bulur, sabırla dertlere derman bulunur. Bazen de acıya sabreder insan, en zoru da budur. Güzele sabretmek kolaydır lakin acıya sabretmek… Evladını kaybeden ananın sabrı, eşini kaybeden kadının acısı tarif edilemez. Allah Rasulünün biz insanlara bir müjdesi var. “Mü’min bir kulumun dünyada sevdiği dostunu aldığım zaman o kimse (sabrederse ve) Allah’tan ecir beklerse onun karşılığı cennnettir.”* Onları bize veren Allah’tı elbette bizden alacak olan da Allah’tır bize düşen sabırla onlarla kavuşacağımız günü beklemek.
İnsanlar yaptıklarından dolayı çok eleştirilir doğru veya yanlış olsun. Elbette eleştirilmek güzel bir şeydir lakin bir hatası varsa gizliden uyarırsın, O Allah değil midir ki açıkları gizli eden. Yanlış yaptığını bilen insan sabırla kendini düzeltmeli aynı hataya tekrar tekrar düşmemeli. İki günü aynı olan ziyandadır. Sabırla Allah’a tevekkül et, Allah’a sonsuz güven. “Rasûlüm! O halde sabret! Çünkü Allah’ın va’di mutlaka gerçekleşecektir. Günahların için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini överek tesbih et.”*
İlim çinde de olsa alın buyuruyor Allah Rasulü. İlimdir insanı ayakta tutan, diyar diyar gezdiren. Kolay değildir ilim almak. Ne kadar teknoloji çağı da olsa bir ağızdan duymak ister insan, daha samimi ve içten gelir. Dediğim gibi ilim almak zordur anadan yardan ayır kalmak, heva ve heveslerinden vazgeçmektir ilim almak. Bazen hakarete uğrarsın, bazen yalanlanırsın. Sözünün dinlenmediği zamanlar olur, sözünün olmadığı zamanlarda. İşte o zaman aklına şu âyet-i kerîme gelsin “Rasûlüm! Sabret şunu bil ki sabretmen de ancak Allah’ın yardımıyla olur. Davetini kabul etmiyorlar diye üzülme; kurmaya çalıştıkları tuzaklar sebebiyle de telaş edip sıkıntıya düşme.”* Ne demiş şair “Sabrın sonu selamet sabır hayra alamet, bela sana kahretsin sen belaya sabret.” sen belaya sabret ki dünya imtihanını geçesin ama sabretmeyip gaflete düşersen şeytanla yol tutarsın. Sabretmeyen bir insan çabucak isyan eder. Sabretmeyerek aslında Allah’a olan inancını yitirmiştir. Unutmayalım ki bizi bizden iyi Bilen bizi yaratan Rabbimizdir.

Rabbim bizleri sabredenlerden eylesin.

*Yusuf Suresi 18. Ayet.
*M534 Müslim, Taharet, 1.
*Bakara suresi 153. Ayet.
*Nahl sûresi 126. Ayet.
*B6424 Buhârî, Rîkâk, 6.
*Mü’min sûresi 55. Ayet
*Nahl sursi 127. Ayet
*Ü. Necip Fazıl Kısakürek

Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir