Rasulullah ile evlenmeden önce ismi Berre idi. Rasulullah O’nu nikahına aldıktan sonra “cömert, dürüs ve itaatkâr” anlamına gelen Meymûne ile değiştirdi. Hz. Meymûne kocasının ölümünden sonra Rasulullahın zevcesi olmak istedi. Eniştesi Hz.Abbas da Rasulullah’a onu nikâhlamasını teklif etti. Âlemlerin Efendisi Umratû’l-kazâ’ya hazırlık yaparken Mekke de bulunan amcası Hz.Abbas’a Hz. Meymûne ile evlenmesinde aracılık yapmasını ister. Hicretten önce müslüman olan Hz. Meymûne, Rasulallah’ın evlilik teklifini duyunca kendini Rasulullaha hibe eder. Rasulullah Hz.Meymûne’ye 500 dirhem mehir verir ve başka kimseyle evlenmez. Bu olay üzerine Ahzap suresi’nin 50. ayeti inmiştir.{ Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verip de elinin sahip olduğu kadınlar, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını,
kendilerini Peygambere mehirsiz olarak bağışlarda Peygamber de onunla evlenmek isterse böyle bir mü’min kadını- ki sonuncusu diğer mü’minlere değil, zatına mahsustur-sana helal kıldık. Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları kadınları hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsûs olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir.} Konu mehir’e değinmişken günümüz de kızlar mehir adı altında senet imzalıyorlar. Neymiş efendim şu kadar odalı ev, şu marka araba, şu yörenin altın bileziği, dünyanın öbür ucuna tatil istiyorlar. Daha sayamadığım boş ve gereksiz şeyler. Mehir adı altındaki soygunu duyan erkekler evliliğe yanaşmıyor bile, onun yerine maddiyatı az ama maneviyatı çok büyük olan zinaya yöneliyorlar. Ve böylelikle aile ortamı diye bir şey kalmıyor. O sene Hudeybiye antlaşmasına göre Rasulullah sadece üç gün Mekke de kalabilir. Allah Rasulu üçü’ncü gün Hz.Meymûne’ye talip olur. Arap geleneğinde ticaret ve savaşları yüzünden akrabalık bağları gelişsin diye kabileler arası birbirlerine kız alıp verirler. Rasulullah’ın da bazı evlilikleri siyasi hedefler üzerine’dir. Allah Rasulü yermibeş yıl Hz.Hatice ile evli kaldı, çocuk sahibi oldu ve Hz.Hatice vefat edene kadar kimseyle evlenmedi. Hz.Haticenin vefatından sonra 10 yıl gibi kısa bir zaman diliminde bir çok eşle evlenmesinin sebebi insani arzular olamaz. Fedakarlık eden hanımların ödüllendirilmesi, evlilik yoluyla akrabalık (sıhrıyet) kurarak bazı fert ve kabileleri islama kazandırmak içindir. Rasulullah bu evliliğinde ise 70 kadar sahabenin şehit düşen Bi’rimâune olayından sonra Hz.Meymûne’nin de mensup olduğu Mekke ‘nin en güçlü kabilelerinden olan Amir b. Sa’saa ile akrabalık bağı kurmak istemesidir. Allah rasulu bu sebepten nikâhı Mekke de kıymak ister. Lâkin Mekkeliler üç günün dolduğunu ve Mekke’den çıkmasını söyler. Rasulullah Hz.Meymûne’yi de alıp Mekke-Medine yolu üzerinde bulunan Serif mevkiine gelip nikâhı orada kıymıştır. Bu evlilikten sonra Amir b. Sa’saa kabilesi Medine’ye gelerek müslüman olmuşlardır. Hz.Meymûne Allah Rasulu ile evlendiğinde 36 yaşındaydı 3 yıl evli kaldı ve Rasulullah’tan yetmiş altı hadis nakletti. Hicretin 61. yılında 82 yaşında bir hastalığa yakalandı yanında bulunanlara şöyle bir vasiyette bulundu. “Eğer ben bu hastalıktan kalkamaz ölürsem beni buralara defnetmeyin, beni Serif’e getirin ve Allah Rasulüyle hayatımı birleştirdiğim yere defnedin, çünkü ben orası için farklı şeyler düşünüyorum, orası Allah Rasulüy’le hayatımı birleştirdiğim yer, ben istiyorum ki kıyamete kadar Rasulullah ile hatıramız olan yere defnedileyim.” Annelerimizin bizim tahmin dâhi edemiyeceğimiz kadar Rasulullah’a muhabbet duyuyorlardı. Hz.Meymûne Ummahatu’l-Mü’minîn annelerimizin sonuncusu olduğu gibi Rasulullah’a kavuşan da sonuncu annemizdir.
Rabbim bizleri de Onların yolundan ilerlemeyi nasip etsin.
5
2