Bismillahirrahmanirrahim
Kelâmıma Allah’ın (c.c) adı ile başlar, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e ( s.a.v) salât ve selâm ile devam ederim. Yazdıklarımın muhattabı önce kendi nefsim sonra okuyanların yüreğidir. Tek amacı ise Rıza-i İlahidir.
Ucub, ibadet ettiği için kendini beğenmek ve üstün görmek anlamına gelir. Peygamberimiz (s.a.v) hafis-i şeridinde ” Üç şey felakete götürür; hasislik, nefse uymak, ucublu olmak.” buyurmuştur. İbadet, dini terim olarak; Allah’ın emirlerini yerine getirip, haramdan kaçınmak anlamına gelir. Tasavvufta ise Allah için yapılan her şeye ibadet denir. İbadet Allah için ise övünmek için bir araç olarak ibadet eden kul elbette ki felakete sürüklenmiş olur. Hz. Muhammed (s.a.v) başka bir hadisinde ” Ameller niyetlere göredir.” buyurmuştur. ibadet ederken Allah için etmez istek niyetimiz salih olmaz. Niyet Salih olmaz ise kul amel ettiğinin sevabını alamaz. İnsan başını secdeye yalnızca Allah için koymalıdır. Eğer secdeden sonra ibadeti ile övünüp göğsü kabarıyor ise o zaman Allah için değil övünmek için secde etmiş olur. Peygamberimiz (s.a.v) ” Günah işlemeseydiniz, bundan daha zararlı olan ucubdan korkardım” buyurmuştur. Ucub kalpte bir hastalık gibi her geçen gün biraz daha ilerler. Ucublu insaan ibadet ettikçe daha da böbürlenecektir.günahlarını görmezden gelip sadece ibadetlerini göz önünde bulunduracaktır. İnsan nisyan kökünden gelirmiş. Çünkü insan her daim unutur. Bazen de günahlarını unutur. Oysa insan günahsız yaşayamayan bir varlıktır. Günahsız olmak sadece peygamberlere mahsustur. Ve dahi peygamberlerin bile “zelle” adı verilen küçük günahlarım vardır. Hz. Adem (a.s) bir peygamberdi fakat şeytanın vesveselerine uyarak yasaklı meyveyi yedi ve cennetten kovuldu. Biz kullar olarak nasıl olur da günahsız olduğumuzu düşünürüz ? Hz. Âişe velidemize “İnsan ne zaman kötü amel işler ?” diye sorulduğunda ” İyi amel işlediğini düşündüğü zaman ” buyurmuştur. İnsan ne zaman iyi amel işlediğini düşünürse o zaman nefsini tatmin etmiş olur ve iyi sandığı ameli ziyan olmuş olur. Günah işleyenler günahlarının ve günahkar olduklarının farkındadırlar. Fakat İyi ameli ile övünen kimse işlediği günahın farkında değildir. Günahsız olduğunu düşündüğü için de Allah’tan af dilemez.
Eskiden alemlere nasılsın diye sorulduğunda ” sıratı geçince belli olacak ” derlermiş. Günümüzde ise benim kalbim temiz diyerek namazı terkediyorlar. Peygamberimiz Hz Muhammed (s.a.v) dahi kendi kalbinden emin olmazken biz kullar nasıl bu kadar rahatlıkla kalbimize kefil olabiliyoruz. İnsanın kalbi temiz olsa bile namazsız hiçkimse cennete gidemeyecektir. Kul ben günahsızım diye kendi kendi terazisi ile karar verirse Allah’ın adaletini yok saymış olur. İşte bu ona günah olarak yeterlidir. İnsan bir adımından dahi emin olamaz iken nasıl olur da sıratı kolaylıkla geçebileceğini düşünür ? Nefsine ve şeytana uyunca neler yapabileceğinin farkında değildir. Düşünür ki nefsim temizdir ve şeytan bana uğramaz. Aslında şeytan sinesine yerleşip ona günahsız olduğunu düşündürerek kendine uydurmustur. İbadeti ile övünen şeytan ile arkadaş olmuştur.
İnsan isterse doksan yaşına gelmiş olsun ve bütün hayatını ilim yolunda geçirmiş olsun yinede “ve artık oldum , yeterince ilim sahibiyim” dememelidir. Mümin bir kul ölünceye dek ilme susayacaktır. Ben öldüm deyip ilmin yolunu terketmek tıpkı yaz gelmeden çiçek açan bir ağaca benzer. Ağacın açtığı çiçek kışın soğuğu ile donar ve yazın da meyve veremez. İşte insan da ilmi tamamladığını düşünerek bütün iyi amellerini kötüye çevirir ve ilminin meyveesini alamaz.
Birgün bir genç namaz kılan bir alımı hayran hayran seyretmeye başlar. Âlim namazını bitirince gencin kendisine hayranlıkla baktığını görür. Bunun üzerine âlim ” Şeytan da uzun yıllar ibadet etti. Fakat sonunu biliyorsun. Mühim olan sondur. Hepsi kabul olsa bir gözümün şükrü değildir.” der. Biz olsak belki gencin bizi seyrettiğini görünce iki reket daha fazla kılardık ki bizden daha fazla bahsetsin ki nefsimiz tatmin olsun.Ama Allah isterse insan eğilir de belini dogrultamaz. Her bir hücresi Allah’ın emrindedir.İnsan bunun farkında bile değildir. Sanar ki ibadet edince lütfediyorum ve cennete en layık olan benim. Ama düşünmez yaptığım ibadet ile övünürsem nerede benim kullugum?
Sıratı geçmeden bilinmez kim, nerede?
Cennetliğim dersin bilet olur, cehenneme
Günahsızım deyip karalar çalma amel defterine
Her daim günahlarının tövbesini et Rabbine
Kim alimdir kim zalimdir bilinmez
Kalbini açıp bakmadan görünmez
Sevapları Allah’tan başkası bilemez
Günahsızım sanan alçalır , yükselmez
Minnet aydınlıktır, ucub karanlık
Peygamberlere özgüdür günahsızlık
“Görsünler” diye ibadet edersen insanlık
Unutma Ey Kul! Ölüm bir anlık
5
5