Bismillahirrahmanirrahim
Sevgi kime ve neye verileceği en mühim olan duygulardandır. İnsan neyi sevginin boyası ile boyarsa yüreğine de o resim yansır ve yüreğimize çizilen bu resim bizim yolun sonunda varacağımız durağı belirler. Mal sevdası dünyaya aittir ve dünyaya ait olan hiçbir şey insana ahirette mutluluk vermeyecektir. “Dünya deniz gibidir. Çok kimse boğulmuştur. Gemin takva , yükün iman,hâlin tevekkül olursa kurtulursun.” (Hz. Lokman a.s) Dünya denizinde boğulmamak için gönlümüzü tuzlu suyun sevgisi ile doldurmamamız gerekir.Bu su öyle bir sudur ki içtikçe susatır.Susadıkça içtirir.Kendine muhtaç eder.Aşığın maşukunu arzuladığı gibi dünyaya meftun eder.İnsan eğer ölümü ve ahiret yurdunu unutmazsa mal sevdası da olmaz. Peygamber Efendimiz: Ölüyü (mezara kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri bâki kalır: ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle bâki kalır buyurmuşlardır.Bu dünya geçicidir ve insana dünya için kazandığı hiçbir şey fayda vermeyecektir.İnsan neden sonsuz cenneti bırakıp geçici bir hayat için birikim yapar ki? Peygamberimiz (s.a.v) ‘in üzerinde uyuduğu hasırından başka neyi vardı? Peygamberimiz hiçbir zaman demedi “Biraz daha malım olsun da dünyada mutlu olayım”. Çünkü onun için ölüm en yakın arkadaş ahiret ise tek gerçekti. Hadis-i şerifte, (Paranın kuluna, paraya tapana lanet olsun!) buyrulmuştur. Bizler dünyaya ahiret için yatırım yapmaya yani Allah’a kul olmaya gönderildik. Paraya tapmak dünyaya geliş amacımıza aykırıdır ve ahireti fakir kılar. İnsan hem zenginlikle hem fakirlikle sınanır. Karun dünyanın en zengin insanlarındandı ve kalbini mal sevgisi ile doldurunca kibrin denizinde boğuldu ve evi ile birlikte yere geçirildi. Hz. Ebubekir ise malını İslam’ı yayması için Peygamberimize verdi. Köle olan müslümanları satın alarak azad etti. Fakir sahabilere destekte bulundu. Çünkü kalbi mal sevdası ile dolu değildi. Allah’ın rızasının yanında mal varlığı ona infak etmesi için emanet edilmişti. Mesele dünya kadar mala sahip olmak değil dünya malını Allah yolunda harcamaktır. Hadis-i şerifte, (Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir) buyuruldu. İnsan isterse ne yaparsa yapsın rızkı bellidir ve ne fazlasını elde edebilir ne de azını. İnsan elinde olmayan kıfeti nasıl giyemiyor ise kendi rızkından başkasını da elde edemez.
Bir gün ölüp gidince malımız dünyada kalacak ve sınırlı hayatta sırtımızı yasladığımız malımız ve mülkümüz öylece dünyada kalacaktır. İnsan için iki çeşit yük vardır. Ya bu dünyanın servetini yüklenir ya da ahiret için amelini yüklenir. Eğer dünya servetini yüklenir ise ölünce bütün yükünü dünyada bırakacaktır. Fakat ahiret için amel yüklenen kişi sonsuz cennete kavuşacaktır.
İstersen elde et bir dünya malı
Sonu ölümdür gelir zamanı
Eğer ki unutursan Yaradan’ı
İçinde büyür mal sevdası
2