Bismillahirrahmanirrahim
Allah sevgisi Allah’ı tanımak ile başlar. O’nun yüceliğini bilmeden sevemeyiz.Gülü sevmek için rengini,kokusunu tanımak lazımdır. İnsanlarda da bu böyledir. Önce tanır, sonra sevmeye başlarız. Allah’ı tanımakta mühim olan gözünü ve gönlünü O’nun güzelliklerine açmaktır. Sadece göz ile değil gönül ile hissetmektir. Kalbe bu sevgi tohumu ekilir ise kuran ve Hz. Muhammed ( s.a.v )’i sevmek de tohumu yeşerten su olur ve kulluk görevlerini yerine getirip Allah’ı zikrettikçe tohum daha da yeşerir. Bu tohumu yeserten bakar mı dunyadaki bağa bahçeye? En huzur dolu bahçedir onun için gönlünde Allah’ı severek yeşerttiği bahçe. Allah ile kul arasındaki bağlılık artar. Allah da kulu merhameti ile sarar.
“Üç şey kimde bulunursa o imanın zevkine ulaşır: Allah ve Resulü’nün kendisine her şeyden daha sevgili olması, kişinin Allah için sevmesi kâfirlige dönmekten ateşe atılırcasına nefret etmesi” (Hz Muhammed sav ) hadisi şerifinde de belirtildiği gibi Allah’ın her şeyden daha fazla sevgili olduğunu idrak eden kul imanın zevkine ulaşacaktır.
Her daim en güzele ve en iyiye yönelecektir. Allah’ı seven kul her daim hayatını iyilik ve ibadet ile yaşayacaktır. Bu zevke varan kul dünyadaki hiçbir sevgiliye değişmeyecektir. Gönlünün en güzel yerini Yaradan’a ayıracaktır. Kalbi attıkça daha da bağlılık duyacaktır. ‘Dünya muhabbetleriniz sizin olsun. Ben Rabbim’ın kini isterim’diye su arayan bir kuş gibi ibadete susayacaktır.”De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.'” ( Ali İmran / 31) ayetinde de belirtildiği gibi kul Allah’ı sever ise Allah da kulunu sever ve aralarında muhabbet oluşur. Allah’ın Kulunu sevmesi düşüncesi bile kalbi güzelleştirmeye yetmez mi? Zikir ile hemhal olmak muhabbeti daha da artırır. Her tesbih tanesi bir sevgi damlası olup gönüle damlar. Namaz ile huzur bulan gönüller Allah’ı sevmenin idraki ile daha da huzur bulur.Her secde edişte sevgisi daha da can bulur. Allah’ı seven kul O’nun rızası için verdiğini gözü görmez. Alana bir ihtiyacının karşılığı, verene ise Allah’ı sevmenin huzuru. Herkes cami ye namaza gider fakat Allah’ı seven kul O’nunla secdede buluşmanın heyecenı ile adımlarını atar ve muhabbetim daha çok artsın diye camiye daha uzun yoldan gider.Düşünmez yol uzun, yorulurum diye. Aklında, gönlünde tek bir heyecan; Rabbim ‘ e secde edeceğim. Hepsi birer ibadet ama Allah’ı sevmenin ve O’nun da kulu seveceğinin bilinci ile yapıldığında Allah aşkı ile huzura erer. Dünyası da ahireti de gül bahçesi olur.
Kalbin Hubbullah’a Yolculuğu
Shares:
1