3.MefhumAsabihocam E-Dergi

Müteşekkiriz Ya Rabb!

Müteşekkiriz Ya Rabb!

Şükür, verilen nimet için müteşekkir olmaktır. Yaradan dünyayı insanlar için yaratıp içine binlerce nimeti yerleştirmiştir. Bizatihi insanın zerresinden bütününe kadar da nimetler ile doludur. Nimet ile dolu bir dünyaya nimetler ile dolu bir beden… Dünyadaki nimetlere mest olup kaybolan insan ahireti unutup şükretmez olur. Şükretmeyen kalp ise görmeyen gözlerin kaldığı karanlıktaki gibi kapkara olur. Şükretmek için görmek gerekir. Görmek için ise bakmak gerekir. Bu noktada iman devreye girer ve gören gözümüz olur. Kısacası iman ile bakıp, göz ile görüp, lisanı hal,kalp ve dil ile şükretmek gerekir.
«Kullarımdan şükredenler azdır.» (Sebe\13) ayeti kerimesinde de belirtildiği gibi şükredenler pek azdır. Çünkü tam anlamıyla şükretmek için ayrıntıları düşünmek lazımdır. Bunu ise pek az insan yapabilmiştir. Her gün bize iyiliği dokunan onlarca insana teşekkür ederiz. Kimine ihtiyacımız olan bir eşyayı temin etti diye, kimine yere düşürdüğümüz eşyayı bize verdi diye. “Siz hiç düşünmez misiniz?” (En am \50) ayetinde belirtildiği üzre yere düşürdüğümüz eşyayı almak için bir kolumuzun, tutmak için bir elimizin olduğunu akletmemiz gerekir. Bu nimetler bize karşılıksız olarak verilmiştir. Fakat, veriliş gayesine yakışır şekilde kullanılıp kullanılmadıklarına dair her nimet için hesap sorulacaktır. Şükür için ise bu hesabı unutmamak gerekir. Yani cennette elde edebileceğimiz nimetleri düşünerek dünyada her daim şükürü nefes gibi hayatımıza yerleştirmek gerekir.
Günümüzde ‘of’ dillere pelesenk olmuş bir kelimedir. Kullanımındaki tek fark ise ‘f’ harfinin uzatma miktarıdır.
Oysa yakışmaz mı bize bir Elhamdulillah ile tazelenmek? Hergün sıcak yatakta, anne, babalarımızın yanında uyandığımızdan mı bu kıymet bilmezlik?
Şükrün temeli bilmektir, elimizdeki nimetlerin ölçülemeyecek şekilde semin olduğunu bilmek. “O, kendisinden istediğiniz her şeyi verdi.Allâh’ın nimetlerini saymaya çalışsanız, sayamazsınız!Doğrusu insan, çok zâlim (ve) çok nankördür!” (İbrâhîm, 34) ayeti kerimesinde de belirtildiği gibi sayamayacağımız nimetlerle dolu bir dünyaya gözlerimizi açmışız ve bu nimetleri hiçbir bedel ödemeden Rabbimiz kendi kudreti ile biz kullarına vermiştir. Bizlere düşen ise iman edip şükretmek. Fakat şükür “Konforlu kanepem var. Çok şükür Allah’ım” deyip akşama kadar oturup televizyon izlemek değil, ruha şükrün şerbetini içirip bedenin ibadet ile meşgul olmasıdır. Hak dostlarından Mehmed Emîn Efendi, talebelerinden birine yazdığı bir mektupta şöyle buyurmuştur:
“…Bir nefeste iki nimet vardır (birincisi nefesi alabilmek, ikincisi aldığı nefesi verebilmek). Bunun için her nefese iki şükür lâzımdır.” SubhanAllah. Bu örnekte de olduğu gibi Hakkın sırrına erenler daima salih amel ile meşgul olsalar bile dillerinden şükrü eksik etmemiştirler. Her Elhadülillah deyişlerinde şükür bir inci tanesi gibi dillerinden dökülmüştür . Şimdi sormaz mıyız hiç kendimize “Onlar bu kadar ihdimâm ile şükrü borç bilirken bizlerin bunca nimeti görmezden gelmesi ne kadar doğrudur?”
Günümüzde imkanlar önceki devirlere gore daha boldur. Musluğu açınca akan sıcak sular, buz dolabını açınca bizi karşılayan birsürü yiyecek, gardıroplardaki renk renk desen desen kıyafetler…. Kısacası nefsimizi doyuran sayısız nimet. Şükretmeyip boğulmak için engin bir deniz. Elimizden alınmadan kıymet bilmeyiz ya akıtırız sıcak suları alabildiğine, dolabı doldurur doldurur da yiyemeyince doldururuz çöpleri. Heves ile alırız kıyafetleri hevesim iz geçince memnuniyet ile atarız çöpe. Annemiz babamız var ya ne de olsa etmeyiz hürmet, kıymet vermeyiz sözlerine yaşlanca hepsinden kolaydır huzurevlerine bırakmak. Evladımız vardır ya bilmeyiz evladını kaybetmiş,her beşiğine bakınca evladının yokluğu ile kaybolan anneleri. Yorganımız sıcak ne de olsa neden üzerine karton kapatarak bankta uyuyanları aklımıza düşürelim?
Bir gün olsun evlerimize bombalar yağmadı diye hep bir ağızdan bütün kalbimiz ile bağırmadık “Müteşekkiriz Ya Rabb” diye

Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir