Maddi – Manevi Sağlık

Bizleri yoktan var eden varlığından haberdar eden Allah’ın adıyla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Salat ve selam Habibi Muhammed Mustafa’ya (s.a.v) olsun.

بسم الله الرحمن الرحيم
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki:
“İnsanların çoğunun aldandığı, kıymetini bilemediği iki nimet vardır; sağlık ve boş vakit.” (Buhari, rikak 1)
Elinde olanın kıymetini bilmez insan. Boş zamanlarında Allah ve Rasulünün hoşuna gidecek işler yapmak, insanlara fayda verecek işler yapmak yerine oyalanmayı tercih eder. Zaman geçince de pişman olmaya başlar. Sağlığı yerindeyken yapacaklarını hep erteler. Sağlık elden gidince de pişman olur. Bak etrafına senin gibi sağlıklı olmak isteyen milyonlarca insan var. Ayağın var, elin var, gözün var, dilin var… Uzuvlarının hepsi yerli yerinde. Allah için koşmaya, Allah için tutmaya, Allah için görmeye, Allah için konuşmaya, Allah için ibadet etmeye sağlığın yetiyor. Bu nimetleri kaybetmeden işe koyul! Sağlık, sadece hasta olmak veya bir yerini kırıp incitmek değildir. Manevi olarak da hasta olur insan. “Kalplerinde hastalık olanlara gelince, bu onların (mânevi) kirlerine kir katmıştır ve onlar inkarcı olarak ölüp gitmişlerdir.” (Tevbe / 125)
Nedir kalplerde bulunan bu hastalık?
Kibir, haset, kıskançlık… bunlar kalpte bulunan hastalıklardır. Kurt nasıl ağacın içini kemirerek bomboş ediyorsa, bu hasletlerde insanın kalbindeki imanı kemirip bomboş eder. Allah-u Teala buyuruyor ki: “Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin. (İsra / 37)
Kalplerde ki bu hastalığı temizlemek için, Allah ve Rasulüne gönülden bağlanmamız, emir ve yasaklara uymamız gerekir. Böbürlenmek yerine tevazu göster, haset etmek yerine gıpta et, kin tutmak yerine affedip kalpteki pası sil. Âlemlerin sahibi buyuruyor ki: “Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O’nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.” (Enfal / 2)
Ancak Mü’min gibi yaşarsan kalbini iyileştirebilirsin.
Abdulhalık Gücdevani der ki: “Az ye, az uyu, az konuş…” mideyi tıka basa doldurmak seni ibadetten alıkoyar. Çünkü çok yemek vücudu kötü kokturur ve tembelleştirir. (Hz. Ali r.a) Müslümana tembellik yakışmaz. Yemek için yaşayanlardan değil, yaşamak için yiyenlerden ol. Ölçülü yemek seni dinç tutar. Bedenini ağırlaştırmaz. Daha hafif hissedersin kendini ve ibadetlerine daha sıkı tutunursun. Çok konuşan insan zamanla gıybet yapar, yalana başvurur bu da kalbe bir siyah nokta koymak olur. O siyah nokta zamanla büyür ve kalbi öldürür. Az konuşan insan gıybetten yalandan kaçınır. Bu kötü hasletleri konuşmak yerine, Allah’ı ve Rasulünü anar. Tevekkül eder… Böylelikle kalpteki siyah nokta zamanla silinir ve yerini huzura bırakır. Her şeyin fazlası zarar olduğu gibi uykunun da fazlası zarar. Uyudukça uyumak ister insan. Çok uyumak tembelliğe sürükler, bir iş yapamaz hale getirir. En önemlisi Allah’a ibadet ederken huşu içinde yapamaz çünkü uyumaktan halsiz olur, aklı hep uykuda olur. Az uyumak seni daha güçlü yapar. Tembellikten uzak tutar, halsizlik ortadan kalkar. Aklın yerinde olur. İşte o zaman ibadetlerin de huşuyu yakalarsın. Haramlar da insanın hem maneviyatına hemde bedenine zarar verir. Haram bir şey yedin mi, zararı bedeninde kan olarak gezer. Ve zamanla seni hasta eder. Kalbe zararı ise seni Allah’tan uzaklaştırır. Haram bir iş işlediğin zaman ise vicdanın huzursuz olur. Bu işin en büyük hastalığı ise, bir kereden bir şey olmaz deyip, bir bağımlı gibi devamının sürekli gelmesidir. Hem Allah’tan uzaklaşmamak hemde bedenine zarar vermek istemiyorsan, helal olana başvur. Vicdanının rahata ermesi için, haram işleme bataklığına düşmemek için helal olana sımsıkı sarıl. Helal, seni her adımda Allah’a yakınlaştırır. Bedenine gerekli olan vitamini verir.
“Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve güzel şeyleri haram kılmayın, sınır da aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.” (Maide / 87) Allah insanlara zararlı olanı haram kılmıştır. İnsanı kendinden uzaklaştıracak halleri de haram kılmıştır. İçki insanı sarhoş ettiği için, gıybet ise kalbi kemirdiği için haramdır. Sağlığımız elden gitmeden kıymetini bilelim. Bedenimizi hasta olmaktan sakındığımız gibi kalbimizi de hastalıklardan koruyalım. Rabbim bizlere maddi ve manevi şifalar versin.