3.MefhumAsabihocam E-Dergi

Allah’a Dayanmak – Tevekkül

 

Bizleri yoktan var eden varlığından haberdar eden Allah’ın adıyla. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Bismillehirrahmenirrahim.

اَلَيْسَ اللّٰهُ بِكَافٍ عَبْدَهُۜ
Allah kuluna kâfi değil mi? (Zümer / 36)
Bir dayanak olarak Allah kuluna yetmez mi? Her şeyinden haberdar olan Allah elbette kuluna kâfidir. O gören ve duyandır.
O kuluna tek dayanaktır. Onun içindir ki
“… Müminler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.” (Maide / 11)
Hüznü de kederi de Allah’tan bilip razı olmaktır. İnsanoğlu her an imtihandadır. Ya sevinciyle imtihandadır yada hüznüyle…
İşte burada tevekkül giriyor devreye, sevincine razı olup, hüznüne ise şikayette bulunuyorsan, nerede o zaman Allah’tan gelen her şeye razı olmak. Nerede Allah’a güvenmek. “Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır…” (Bakara / 216) buyuruyor Allah-û Tealâ.
Allah’a hakkıyla tevekkül etmek çok zor günümüzde, çok nadir insanlar hakkıyla tevekkül edebiliyor. Üç çeşit tevekkül var, biri hakiki tevekkül, diğer ikisi ise insanoğlunun kendini kandırma şekli. Hakiki olan, bir iş için elinden geleni yaptıktan sonra sonucunu Allah’a bırakmaktır. Bir adam Rasulullah’a dedi ki: “Ya Rasulullah devemi kazığa bağlamadan mı Allah’a tevekkül edeyim yoksa bağladıktan sonra mı?” Allah Rasulü ise şöyle buyurmuştur. “Deveni kazığa bağla sonra tevekkül et.” (Tirmizi, Kıyâmet, 60) İkinci tevekkül çeşidi ise, bir iş için hiç çalışmadan, emek sarf etmeden “bu zaten benim kaderim” diyerek Allah’a bırakmaktır. İşte burada insanoğlu sadece kendini kandırıyor. Çünkü bu tembellikten başka bir şey değildir. “İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder.” (Necm / 39) buyuruyor Allah, sen çalışıp çabalayacaksın ki hak ettiğin sonucu alabilsin. Üçüncüsü ama en kötüsü çünkü işin içine bencillik giriyor. Bir iş için elinden gelen her şeyi yapıyorsun hatta bazen daha fazlasını da yapıyorsun ama tevekkül etmiyorsun. “Ben yaptım, benim sayemde oldu” diyerek sevinç naraları atıyorsun ama o sonucu elde etmene yardım eden kudret sahibi olan Allah’ı unutuyorsun.
Tevekkül bazen Hz. Eyyüp gibi en kötü imtihana sabretmektir. Hz. İbrahim gibi doğruyu anlattığı için ölümle burun buruna geldiği zaman “Hasbiyallah ve ni’me’l-vekil” demektir.
“Eğer onlar yüz çevirirlerse, de ki: “Bana Allah yeter, O’ndan başka ilah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim ve büyük arşın Rabbi O’dur.”(Tevbe / 129)
Allah Rasulü, dostu Ebu Bekir-i Sıddık ile hicret yolunda mağaraya saklanmıştı. Ebu Bekir (r.a) çok korkmuştu “Ey Allah’ın Rasulü ayaklarının uçlarına baksalar bizi görecekler” demişti. Allah Rasulü ise “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” (Tevbe / 40) diyerek Allah’a tevekkül etmiştir. Allah bizimle beraber değil midir? Allah sevincimizde de hüznümüzde de bizimle beraberdir.
“İmanın en üst noktası İhlas, tevekkül ve Rabbü’l âlemine tam teslimiyettir. (Ebü’d-Derda)
Hz. Ömer (r.a) demiştir ki: Rasulullah’ın şöyle dediğini işittim: ” Eğer siz Allah’a karşı hakkıyla tevekkül etseydiniz, sabah yuvalarından aç çıkan ve akşam karınları doymuş olarak yuvalarına dönen kuşlar gibi rızıklanırdınız.” (Tirmizi)
Kuşlar rızık kaygısında değillerdir. Çünkü Allah’a çok güvenirler ve bilirler ki Allah onları rızıksız bırakmaz. Ve Allah’tan gelene rıza gösterirler.
Rasulullah’ın duasına hep beraber amin diyelim.
” Allah’ın adıyla tevekkül ettim. Allah’ım! Ayağımızın kaymasından, şaşırmaktan, zulmetmekten, zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve bize cahillik edilmesinden sana sığınırız.” (Tirmizî, Deavât, 35)

Hayırla kalınız vesselam.

Shares:
2 Comments
  • Anonim
    29 Mart 2021 at 14:19

    0.5

    Reply
  • Anonim
    29 Mart 2021 at 14:19

    2

    Reply
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir